31 Aralık 2016 Cumartesi


  

SÜRGÜNDÜR


 


Yazdığım yazılar kendime

Söz vermişlikten uzak

Uzunca bir zamandır

Sakladığım düşüncelerle

Gizli gizli köşe başlarında

Kızdığım, küstüğüm

Kendi kendime dövündüğüm

Çağa kızarken en önde yürüdüğüm

Asi bir baş için, eğilmemek için eğilenlere

bir çiledir bu çektiğim

Sürgündür

 

Hürriyet diye didinmek dağ başlarında

Vuruldukça ölmemek için

Gaipten sesler buluyor beni

Kime kaçsam da durdursa bu zehri

 

Kaybetmişken inandığım değerleri

Şimdi Hallac’a layık görürler mi beni

Hangi dar ağacında asılsam da

kurtulsa şu zıkkım beşeri

Gün uzar aklım boşalır

gözüm şaşar da şaşar…

 

İnsanı öldüren yaşasın var ol diyerek

Kulun olmayan kölelerin arasından  

Merhametsizliğinden ötürü mü seçtin beni?

 

Dert divanesinde pervane oldum artık

Kanadım küller uçuruyor

Göğe kuruyorlar mabedimi

hükmettiğin düzende bana yer yok

var bellediğim alemin arayanı

şimdi kendi kapısının bekçisi herkes

şükretmek yok ,inanmak, iman etmek…

bana ne sunacak şimdi söyle

seyyar aradığım şey sende yok?

 

Kendine kan davalı adam

İçinden çıkamadığım davam

Bir düzen içinde devinirken

Hızır peşine düşmüşüm

Ey aradığım huzur

mezarda bile rahat vermez misin?

Beni ele geçiren meçhul  intihar

İlle de sürgündür ille de sürgün mü dersin?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder