ÇIKRIKÇILAR YOKUŞU
Yürürüm, adım
adım ürperirim
Senden
başkasına söz vermedim
Bu yüzden
kıymetli yeminlerim
Süzülür
bu sokağın içinden
Bin yıllık
harabe gibi gözlerim
Pek çok hayat
bilirim
Yokluğunu sana
benzettiğim
Kayboluyor,
gözlerin, sesin, ellerin
Birkaç
bilmediğim adam
Üşüyen solgun
bedenim
Senden
başkasına söz vermedim
Bu yüzden
kıymetli yeminlerim
Mevsim bahar
sonudur
Yerlerde
sarıya çalar yaprak
Solgun birkaç
çiçek
Bu sokak
gündüz renk renk
Her dükkanda
bir ahenk
Geceleri her
şeyden uzak, soğuk
Benim kafam
karışık, sesim boğuk
Çıkrıkçılar
yokuşu
Burada başladı
zamanın yok oluşu
Ansızın kuzgun
düşer sokağa
Siyaha çalar
renkli camlar
Bir köz
tutarım üşüyen ellerimle
Beni kuzgunlar
,seni ellerim yaralar
Bu yokuşta
saat çağın uydurması
Üşüşüyor
üstüme saniyesi dakikası
Ben sana her
hangi bir akşam
Tutup
yüreğinden yakalasam
Anlatsam da
anlatsam
Çıkrıkçılar
yokuşu
Camlarda
sessizliğin buğusu
Yolların ve
yüzlerin soğuğu
Köpeklerin
en ulusu
Biten
bir insan soyu
İki
kirli ceket
Birkaç
kötü velet
Sonbahar, sen
ve yaprak
Üşüyen bir
kuş, kanadım
Yürüdükçe
bitiyor hayatım
Ayaklarımın
sokağa son vuruşu
Burası
çıkrıkçılar yokuşu
Bir
dünya düzeninde
Bin bir
dünyanın yok oluşu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder