3 Ocak 2018 Çarşamba

   HOŞÇAKAL KALDI

Sesler kaldırımdan uzakta sesler
Onca sesin arasında nefesler
Kopardılar gülü bülbüller kafesteler
Esaret  kaldı

Sana sitem etmek o demeden  mesela
Ve anlatmak elifin dik duruşuyla
Kendi dilimde seviyorum yazdığımda
saklamak  kaldı

Kahvenin esrarlı kokusunda ayılmak
Ve mektuplarını saklamak zulamda
Bildiğim çok güzel bir hikâyeydi oysa
 unutmak  kaldı

Pencereleri kapatma bu akşam  lakin
Havasız kalırsa solacak  düşler
Değişti artık gezdiğin neşeli yerler
Özlemek  kaldı

Eski yerinde kalbim gelirsen  eğer
Incinir elbet uzadıkça  sefer
Ötelerden  gel dedikçe gidenler
Aramak kaldı

Şarkılarda  tütsü kokusu ve yangın
Ciğerlerimde acı bir duman
Gazete sayfalarında kısa bir  ilan
Ağlamak kaldı

Yol kısa, belki de epeyce  uzun
Mecnundaki ask dünyevi hüzün
Ancak sevgilimin adını yazın
Okumak kaldı

Mevsimler sana uğradılar mı
Göçmen kuşlar diye kuşları vardı
Hani hayat egede doğmaktı
Avunmak kaldı

Döküldü birden  bardaktan suyu
melekler anlarmış belkide bunu
Sol yanından tuttular nazikçe  kolu
hoşçakal  kaldı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder