HOŞÇAKAL KALDI
Sesler kaldırımdan uzakta sesler
Onca sesin arasında nefesler
Kopardılar gülü bülbüller kafesteler
Esaret kaldı
Sana sitem etmek o demeden mesela
Ve anlatmak elifin dik duruşuyla
Kendi dilimde seviyorum yazdığımda
saklamak kaldı
Kahvenin esrarlı kokusunda ayılmak
Ve mektuplarını saklamak zulamda
Bildiğim çok güzel bir hikâyeydi oysa
unutmak kaldı
Pencereleri kapatma bu akşam lakin
Havasız kalırsa solacak düşler
Değişti artık gezdiğin neşeli yerler
Özlemek kaldı
Eski yerinde kalbim gelirsen eğer
Incinir elbet uzadıkça sefer
Ötelerden gel dedikçe gidenler
Aramak kaldı
Şarkılarda tütsü kokusu ve yangın
Ciğerlerimde acı bir duman
Gazete sayfalarında kısa bir ilan
Ağlamak kaldı
Yol kısa, belki de epeyce uzun
Mecnundaki ask dünyevi hüzün
Ancak sevgilimin adını yazın
Okumak kaldı
Mevsimler sana uğradılar mı
Göçmen kuşlar diye kuşları vardı
Hani hayat egede doğmaktı
Avunmak kaldı
Döküldü birden bardaktan suyu
melekler anlarmış belkide bunu
Sol yanından tuttular nazikçe kolu
hoşçakal kaldı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder