ITIRAZIM
Toprağa kibrit suyu dökülüyor saymadım kaç gecedir
Vaktiyle aşikar oluyor insan görmüyorsun nicedir
Gün be gün büyüyor gibi içimde dili kanlı kabil
Çıkar tutan kararım ancak sana bulacak gafil
Hücreler tatmin ışıklar boşlukta sonrası gayp
Cümleler kendisine kızgın sözcüklerin yerinde harp
Darmadağın sokağında bilsen kiminle üşüyorum
Çığlık sesini buldum tamahkarı bölüşüyorum
Çıkmaz dimaklarda huşu kadar sükundur ufuk
Ben ki ama, garip ve muhtelif olan sefil boşluk
Kelimesinden yabancı elif duran hangi şekil
Devsirilen zamanda sızıntıyı hadi bil
Ancak suretinde gözüktüğün kadarsın dev
Ne bela ki benden cemiyeti çöz diler ödev
Yok ki dünyayı aydınlatacak kadar fener
Su demekle zannım ancak nefesim söner
Kadim çağlardan geriye kalan paslı özüm
Kir kaplamış çapaktan sıyrılsın gamlı gözüm
Ben ki cambazıyım dünyaya meyil edenin
Yağmur duasına çıkan mağrur kurak ellerin
Zindanimda şafak saymakla geçmez sükret
Nakkas işle kalbimide kalbine gelsin sükunet
Ne desem hançer gibi saplanır bahçeme tohum
Pervane olmaya luzüm yok ateştir sonum
Gamzelerini yitirmişsin artık siman hep çukur
Belkinin keşkesinde bulunmaz ki huzur
Sana ayetler kadar yakınım bilirsin elbet
Toprağa kavuştuğun gün gelirim sabret
Sana sitem duysun lale ve gül
Hasetinden kurusun ayçiçeği, sümbül
Seceresi bendedir kendi kutlu yolumun
Kimse bilmez başlangıcı nedir sonumun
Ne hazindir ki anlamayacak beni yaratan
Beni de sıyırıp atacaktır aradan
Yok mu eyvah diyecek akıllı bir münafık
Sana da uydururlar güzelce adil kılık
Bırak daraldıkca daralsın çemberin
Sana ancak kul olur kibrim ile nefretim
Şimdi gitmek türküsünü varsın çalsın sazım
Bitsin diyorsan bitsin yok başka itirazım....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder