1 Haziran 2018 Cuma

MELISA III

Çığlık seslerinin korkusu  apansız  giderde
Bulur her akşam esmer tenini senin
Ak  düşer o an katran karası gözlerine
 büyütür gölgesini uçsuz dehlizin

Bana kalan o kutsal sandığın içindeki  kalıt
Her önüne gelene masallar anlatıp durur
Seni yaşatırken izinden izler bırakmayan yapıt
Sokaklardan  ayak çekişimle kudurur

Şöhret  ve şan,  en cilâlisından  kalpte bile kibirle  parlar
Ruhun ,sancılar içinde kalırda  umursamazsın
Göz ,dil ,kalp  ,akıl  her tarafın kör  .kör ve sağır
 Işte vaktim nefes nefese ölmek telâşındadır

Yalnız insan mı, ya çorak toprak, kurumuş onca fidan
Merhametten arınmış ufkun sanmam ki umuru
Bu harap bu ıssız  bu yıkık ve terk edilmiş cihan
Saraylarda yaşıyor artık mütevaziligin  gururu

Bil ki seni anmakla kurulacak cennet
Ayaklarımın altında bozulmuş bir bağdır
O bağ ki günahkarların kalbinde  cinnet
Yalnız  bereket sunan iğrenç  bir mekandır

Bu sonsuz bereketinde  gelecek bak sonu
Bitecek elbet süleymanca zorsa , kulca   basit
Kapat perdeni bu güneşin iğrenç oyunu
Gölgeler katlime bulamayacak kasıt

Hür ve bağnaz dilimdeki dünyevi  rahim,
Kurban verilirken son kez dalkavuk pazarında
Nemrut olmak isterim belki ,ya sen  ibrahim
Sevgi ve nefret  kime düşer  kimin nazarında

Melisa dirhem dirhem çürüyen  güzel yüzün
Beni de minnet ettir mi bilmem  süslü dualara
Şu saatten sonrası ya mutdur bize ya hüzün
Doğum günün kutlu olsun yazılmalı mezarlara








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder