TEMENNI
Suyumu bulandırma benim
Çöpten gemilerimi çoktan yaktım
dilekçe yaz varsa bir maruzatın
Muhattap olmaktan usandım
Anadilimde bir cennet istiyorum senden
Katran karası gözlerinde kurulmuş olsun
Mevsim hep ilkbaharda kalacak ancak
Yaz kış yok ,haberin olsun
Başka söze lüzum yok
Olursa dediklerim
Çağır beni ,yerim belli
Olmazsa canın sağolsun azizim
Benimki temenni....
29 Mart 2017 Çarşamba
28 Mart 2017 Salı
HAZIRAN GEBEDIR HUZNE
Güvercin gözlerinde hasreti gördüm
Mektup yazacak kadar okuma bilseydim
Güvercin gözleriyle oku ve yaz derdim
Sen günlerin uzadığı bir zaman
Gitmek istedinde mi gittin
Haziran o gün bugündür gebedir hüzne
Haziranda doğup ölmek üzere ...
ayrılık türküsü çalarsa radyoda
tütün zamanı sarmışsam sigaramı
Toprak sen kokar toprak yüzün
Toprağa sarılırım toprak olurum büsbütün ...
Çocuklarda bulurum bazen mutluluğu
Beni de alsalar cocuklar yanlarına
Yaklaşsam yakınlarına bende varım desem
Analar yavrularına kızarken neden bakarlar bana
çıksın gözün ,kurusun ocağın, kırılsın soyun
Beddua bana uğrar, bende yok olursun ....
Geriye göz yaşım kalır aklımın hezeyanı
Kaçarım bir kenara durup durup ağlarım
Hani öksüzler padişahı gelse de bulsa beni
Dese ki yakındır kavuşman
Sarılırım boynuna hele bir daha de
hele bir daha de
Sonra en alasindan bir tokat vurur vakit
Yüzün kapanır yüzüme
Analar yavrusuz yatar mı rahat?
Kapanır mı gözleri yastığa başını kor komaz
Aklına gelmez mi acep geride kalan
Hiç kimselere sormazlar mı sevdiklerini
Hani yufkaydı yürekleri
Hani yufkaydı yürekleri
Haziran gönlümde gebedir hüzne
Haziranda doğup ölmek uzere....
27 Mart 2017 Pazartesi
DENIZE SIIR
I....
Kanadında kuş taşısın diye kelebek
Öbek öbek parçalara bölündü gökkuşağı
En son rüyamda
Bir yaz günüydü papatya bana
Hey dedi sevmiyorki seni
Benim canımı acıtman neden
Korktum yada utanır gibi oldum ondan
Açtım defterimi
Tuhaf işte papatyaya şiir yazdım
Gönlünü alırım belki
Sevmiyor seni dedi ama olsun
Ey papatya
yalnız senin mi canın yandı
Sanıyorsun
Neyse geçen gün
Aynı kelimeye takılıp durdum
Ne olduğunu söyleyemem
Yüzüme bir kaç defa su vurdum
Hatırla dedim sonra
koydu geçti beynim
Ben olmayan her şey senken
Sen ben olmayanı seçtin
Üzülmedim dersem
En okkalı yalan
Konu yine dağıldı
Hep böyle oluyor son zamanlarda
Başka bir şey anlatırken
Baska bir şey anlatmış oluyorum
İşin özü şu
Sen uzak yerlerde uyurken
Bilir misin gece koynuma girer bazen
Masal okur bana
Tatlı değil sesi ninnide bilmez ama
Olsun
Bir de iftira atmasa
Güzel şey aslında
Ben mutlu sonlar istermisim
Öyle der
Yalan
Vallahi yalan
gece uyduruyor bunları
Allah beni korusun ondan
Geçen gün düş yerimde
Deniz görmemiş bir memleketin çocukları
Denizi yazmamı istedi benden
Deniz kabuğu geldi aklıma ilkin
Bilmiyorum neden
Kulağımı dayadim musluğa
Inanmazdın duyduklarıma
Hayret musluklar ne çok şey bilirmis oysa ...
II...
Denize dair şiir
Gökkuşağı kırmızısı akşamda
Çeker teknesini koca Reis
Ben komşusu aç gezen adam
Oltamı atarım boşluğa kısmet derim
Sonra en derinden bir balık gülümser bana
Çek oltanı burdan
Ne sundunki bize
Ne alacaksın bizden...
Şiir yazıyorum size desem
Olmazdı herhalde
Öyle gülumsesene
Deli demek yakışıyor bana....
Yüzme bilirseniz gençler sarosa gidin
Maviligin en tatlı tınısı orda
Ve rakı kokusu insansi bir tat
Başka dünyada olsaydı yerimiz
Ne bileyim avrupa belki kara kıta
Benim yazgim mı talihim mi ne
Hep ortada kalmışlığıma sebep aramak
Çocuklar istedi diye
Denize şiir yazmak
Zor iş be dostum
Kıyılarda hangi rüzgar eser bilmem
Hangi koyda sular serin olur
Balık isimleri say desen
Üçü beşi geçmem
Sahilde açmadım gözlerimi
Mehtap gelgit ancak kulaktan duyma
Sonra rakida içmem sen olmayınca
Ama bir nefesle alabora olurum
Ne demekse gayri muhkem
Deniz mavi , sahil sicak ve şiir
Sen ve bende olsa olurdu şüphesiz
Memleket çocukları azizim
Memleket çocukları
Bozkır ve deniz
Siz bilirsiniz....
21 Mart 2017 Salı
INSANLIK UZERINE
insanoğlu hin insanoğlu cin
Insanoğlu hain mi hain
Bağırdı çağırdı
Kimseler gık demedi
Gözleri doldu, sinirlendi
Dışarı atacaktı kendini
Beceremedi
Başı döndü göğsü şişti
Olduğu yere düştü
sizladı kolu, ağrıdı bacağı ,incildi beli
umrunda bile değildi
doğruldu
arkasına hiç bakmadı
Yürüdü gitti
Insanoğlu hin insanoğlu cin
Insanoğlu hain mi hain
Hak dedi hukuk dedi
Boğazı düğümlendi
Içi içini yedi
Ağlasa olmazdı
Saysa, sövse , bağırsa yeri
Vicdanlar cüzdanlara teslimdi
Helal olmasın
Zehir zıkkım olsun
Allahından bulsun dedi
Yürüdü gitti
Adamdı yitti
adamlık bitti
insanoğlu hin insanoğlu cin
Insanoğlu hain mi hain
Bağırdı çağırdı
Kimseler gık demedi
Gözleri doldu, sinirlendi
Dışarı atacaktı kendini
Beceremedi
Başı döndü göğsü şişti
Olduğu yere düştü
sizladı kolu, ağrıdı bacağı ,incildi beli
umrunda bile değildi
doğruldu
arkasına hiç bakmadı
Yürüdü gitti
Insanoğlu hin insanoğlu cin
Insanoğlu hain mi hain
Hak dedi hukuk dedi
Boğazı düğümlendi
Içi içini yedi
Ağlasa olmazdı
Saysa, sövse , bağırsa yeri
Vicdanlar cüzdanlara teslimdi
Helal olmasın
Zehir zıkkım olsun
Allahından bulsun dedi
Yürüdü gitti
Adamdı yitti
adamlık bitti
BILESIN
Cezaların aslını kopyalayıp
hükmünü damgalayan zindan
Genç adamlar götürdü boynundaki ipliğe
Hücreler boşaldı ,geceler niyetten yılgın
Fi zamanından kalma mendebur
Kıstı gözlerini, kalemi kırdı vurgun
Prangalardan korkan cussem küçüldü
Avuç avuç ağladı toprak
Utandi uzun yol yolcuları
Beddua silsile yoluyla zamana geçti
Dimagim çatladı, uzvum şekilden şekil biçti
Üzüm bağlarının kokusu şimdi
Mevsimin başı, eylül gülümsedi
Genç bir adam sehbayi tekmeledi
Ey mukaddes emanetin bekçileri
Gölgesinden korkan eşsiz mahluklar
Acılarım silindi, nefretim depreşti
Yüreğimin muskasini kopardim
Duası eksik kalsın susanin
Şimdi kendi ecelimi kendim çağırdım
Bul bakalım beni koyduğun yerdemiyim
Ellerimde kan cicegi
Mezar taşlarına gel beraber
el fatiha diyelim
Şükela gayrisi vasat değil
Beşeri bir mutlak ,hak yemeden olacak değil
Kuşun korkusu içimde büyüyüp duran
Boynumda asker nizami ,
olacak düzen değil
Insan doğumdan once yaratilmis ya
Gunes dogmadan gun doğacak sandim
Vardığım göçebe çadırında bir çocuk
Saraylar ağanın beyin olsun dedi
Şimdi kim itiraz edecek bilir misin
Bu görgüsüz düzen al senin
Insan ölmeden ölmez bilecek misin
Hu demekle bulunmaz dedim diye allah
Secereme alem nifak koyacak
O şairin son cümlesini çizdim oysa
Gelmez yazgimi bile çağırdim
Not düşün intiharlara ey halk
Insanın kaderidir insan eliyle yanmak
Üsür gece nöbetlerinde huzurum
Enkebit üstüme üstüme gelme benim
Bogulurum
Suçum seni yazmak mi adını bile bilmediğim
Zannedersin bağışlanmak dileğindeyim
Çarmıha gersende hos ,elbet bilinir
Peygamber soyundan gelmediğim
Çam kokulari içinde gövdemi kaz neyleyim
Bozkır çocuğuyum ben bilmez misin
Yer kaplarsa yeraltında naciz bedenim
Ufkunda bir boşlukta bana aç isterim
Hüzün o beyaz saçlarımdan kefenler bicsin
Dükkanlara yazılsın ölüm haberim
Yolun açık olsun desende yeter bana
Vurulsun boynum ,kesilsin dilim
Heyhat mutsuz da değilim
Şairin ne ilk ne son cumlesiyim
Bilesin.......
BU SABAH(ÇOCUKLAR IÇIN)
Bu sabah karanfil gördüm
başka başka ellerde
bir adam selam verdi bana
gülümseyen gözlerle
Simit satan cocuklar
Martıları doyurdu
Köşe başındaki esnaf
Çay içmeye buyurdu
Ne güzeldi güneş
Ne maviydi gökyüzü
El eleydi insanlar
Işıl ışıldı deniz üstü
Bir rüya değilse bile
Bir hayaldir benimki
umut verin çocuklar
Mutlu olurum belki
20 Mart 2017 Pazartesi
BENI DUYUN
Kubbe-t-ül arzdakiler
Beni duyun
Ben bir acizim
Beni bulun
Kapınıza kadar gelemem
Gururluyum
Dışlar beni en muhtaç gecemde bile
gamdan kurulu süslü mabed
Aklıma hücum eden cinnet
ayaklarıma engel olur elbet
Gidemem
Bilmez miyim zannedersin
düşündüğüm şeyler beni yakacak
sen ki yakmadığını farzet
Ne değişecek
Düşündükçe uzaklaşan sevgilimin kederli gözleri
Yorgun bir kuş gibi geceleri gelip pervazıma konsa
Ben rahmetten yoksun yüzümle bakamam ona
Beni ancak aynalar anlayacak
Yaşam denilen uzun ,soğuk ve sessiz süre
ellerimde pek çok insan yarası bırakacak
kalbim katran karası kadar koyu lekesiz
Kendimi inkar etmem bilirim
Ismim yokuş aşağı yuvarlanıp giderken
Bir şey en olmadık zamanda gelip beni bulacak
Yüzüm solgun, bakışım donuk ,rengim soluk
Nefesim yok
Maziden kalma hislerime anlam yüklemiştim
Önemi yok
Bana güneşten ışık sunma istemem
Seninle aynı ateşte
Yanmak ve tutuşmakdı niyetim
Aydınlık ve sıcaklık buydu benim için
Ötesi yok
Mezar taşıma dualar arz edilsin
Affim üstüne
Demem Amin
Nefesim beni itelesin dursun
Git ve bul ,kabul et ve eğil
Pişman mıyım? değil
Aradığım sensin aradığım değil
Kendimi anlatmak mı? kendimde bilmiyorum
Uçurum içinden uçuruma sürükleniyorum
Beni tut demem kimseye
beni koru demem
Sana ait olani senden istemem
Dilim hiç bir lisana dönmez
Sana söz söylemenin manası nedir
Sözcükler dilden çıkar mana nedir bilmez
Kabul etmem vaadini dost
Şartların zor, cezansa ağır
Gözlerimi kör ediyor mantığım
Aklım sağır
Tevekkül bekleme benden ne olur
Cennet benim değil cehennem hep kahır
Kubbe-t-ül arzdakiler
Lütfen beni duyun
Ben bir acizin aciziyim
Beni bulun
16 Mart 2017 Perşembe
15 Mart 2017 Çarşamba
KARDELEN
Bezden bebeklerin gözyaşları olsaydı
en çok sana ağlarlardı
Vehim
Lakin his de değil bu
Tozlanmış bir beden içinde
Saklıydı güzelliğin
Kaybettim
Adın dar ağacında sallanırken
Haykırmadı insanlar
Sustular
Şimdi
O mühürlü dudaklardan duyduğun şarkılar
Korkular bittikten sonra
Senin üstüne adanan
Hepsi sahte hepsi yalan
Geçici avuntu ...
Ben sana kolay kolay anlatamam
Geriye kalan nedir diye soruyorlar bana
Bir avuç hüzün ,o benim bırakamam
Hercai olmuşken adım
Gülme
Seni savunacak değilim
Ama bilmeni isterdim
Vahim
Müjdeci sandığın güneşin
Beni de aldattı çiçeğim
Adın kardelen heyhat
Gün gördün bahar görmedin...
.
1 Mart 2017 Çarşamba
BENDEN MIDIR
Yüzüne vuran gam ı hüsran benden midir
Bilmeden gıyabında kusur olan söz mu ettim
kutsal burcun tepesinden büyüktür aşkım
Insanı kemiren kibir söyle benden midir
Ben ki çemberin dışında içinden memnun
Ben ki dilinden tatlı bir söz duymamış
Gün ışır gün agarır gün ki güne bağlanır
Güne düşen gölge söyle benden midir
Ben ki nar i beyza olup kora düşen yalım
Pervane olduğumu sen bilmez misin
Gulistan ilinde ben garip sümbül
Bülbül gülünden olsa söyle benden midir
Ben ki kenan ilinde kör bir kuyuyum
Yusuf evinden olmuş sen bilmez misin
Ben ki çölde kaybolmuş kimsesiz yetim
Gönül erinden olmuş söyle benden midir
Sen zuleyha yüzlü, gonca gülden güzel
Ben utancından yerlerde sürünen mahluk
Var yok yer gok her şey senindir
Şiir sözünden olsa söyle benden midir
Yüzüne vuran gam ı hüsran benden midir
Bilmeden gıyabında kusur olan söz mu ettim
kutsal burcun tepesinden büyüktür aşkım
Insanı kemiren kibir söyle benden midir
Ben ki çemberin dışında içinden memnun
Ben ki dilinden tatlı bir söz duymamış
Gün ışır gün agarır gün ki güne bağlanır
Güne düşen gölge söyle benden midir
Ben ki nar i beyza olup kora düşen yalım
Pervane olduğumu sen bilmez misin
Gulistan ilinde ben garip sümbül
Bülbül gülünden olsa söyle benden midir
Ben ki kenan ilinde kör bir kuyuyum
Yusuf evinden olmuş sen bilmez misin
Ben ki çölde kaybolmuş kimsesiz yetim
Gönül erinden olmuş söyle benden midir
Sen zuleyha yüzlü, gonca gülden güzel
Ben utancından yerlerde sürünen mahluk
Var yok yer gok her şey senindir
Şiir sözünden olsa söyle benden midir
SANA VE BANA DAIR
Gözlerim bir telaşın ötesinde
durmadan ve düşünmeden sana bakıyor görebildiklerim ancak bu kadar
bir başkasının benden
daha çok gördüğünü söylediğin zaman
ellerim korkak bir kuş gibi kibirli
uzaklaşıyor ordan
Gidiyorum
cümleler içinde en şair olani sensin
ve benim onca kelimelerim bir sen etmiyor uzakta olman ve unutmam için
kendi hafızamda pek çok şey siliniyor
aşk yalnız esarette güzel derken düşünür
kendi teslimiyetimle sana koşuyorum
içim dışım soyut
anlatıyorum
dünyanın bütün karmaşasından sıkıldım
basit ve gerçek olan ne varsa benim olsun
çok şeyde seni görüyorum
ellerimde gül ,masamda kitap ,dilimde şarkı oluyorsun
tekrara düştükçe azalıyor insanlar
etrafinda bir yer arıyorum
ben var oldukça varsın diyor dudakların
Ondan geriye doğru sayıyorum
Bitiyor wertherin acıları
bende başlıyor mektuplar
Okuman için değil belki
içimden atıyorum içimdekilerini
Takvimler senin haline göre değişiyor
Ve masallardan cinler buluyorum
her şey senindir
Görüyorum
Bir duanın kölesi olurken sema
Ansızın gözlerinden yaşlar süzülüyor
Gitmek ve kalmak arasındaki ikilem
Ayağımı sıkıyor
Nefesim kesiliyor nabzım sıfır
Bir öpücük için uyuyor bedenim
Ne hazindirki kendimi kandırmam kolay
İnanılması mümkün mü benimsin
Hangi hikayenin kahramanı ölüyor
Sen tavus kuşunu bilir misin
Düşünüyorum
Çemberim sende daralıyor
Renkten renge girsende boşuna
Siyah bir gece ansızın uykuma giriyor
Çemberin içinde kalıyor bütün ömrüm
Yalnızlık senfonisini dinlemek kadar
Zor gelmiyor mu sana yalnızlığım
Susuyorum
Son kararını beklerken hüküm
Bir şeyler sus diyor
Duyuyorum arkamdan çığlıklar yükseliyor
Kalemin sesi yıldırım gibi düşüyor salona
Ve ansızın kapanıyor perde
Bitiyorum
Daha rolünü bile anlamadan genç adam
Bana bakıyor " ne erken"
kaç sahne var kendisi bile bilmeden
Rolümü çalıyor bir başkası
Oyundan çıktın artık diyor yönetmen
Gülüyorum
Içime sinmemisti zaten mekan
Neden burda kalayım
Seninle aynı rolü oynamak için
Boşa geçirdiğim vakit
Kıymetini gösteriyor bana
Ve başka bahara kavuşmak için
bir yolculuğa çıkıyorum
Seninle aynı günde doğmak için
Ölüyorum
YESIL YELEKLI KIZ
Saklıyordum saklamam gerekenleri
çocukluğumu değil belki
Gençliğimi
Beyaz badanalı memleket evlerinin
Üstü başı toz toprak mahallesinde
Medeniyetin azıcıkda ötesinde
Ağır ağır giden gençliğim
Ütüsüz gömleklerin içinde
Kırılan onca çilekeş hevesim
Kumaş boyalı pantolonum
içinde titreyen ürkek ellerim
Kimbilir kimden kalma laciverte yakın
Yıpranmış yırtık ceketim
Gençliğim....
Sakladım
Bunları size nasıl anlatırdım
anlar mıydınız
Süper kahraman bile olsanız
Kaç yazar
Yapamazdınız
Düşleri ölmüş bir genci
Kurtaramazdınız
Gençliğim ilerlerken
Ben geriye doğru adım adım
Her şeye kızgın
Her şey bana karşı
En son sevdiğim kızın bile hayali hayal olmaya başladığı bir zaman
Nerde ve nasıl olduğundan uzun uzun bahsetmeme gerek yok herhalde
Günümüzün bulma ve bulunma yerinde görmüştüm onu
Ilkokulda aynı sınıftaydık
Yeşil yelegin vardı senin
Hatırlıyorum
Benim hafızam iyidir
Çok şeyi unutmam demiştim
O ise hatırlar gibi yapmıştı
Beni olmasa bile yeşil yelegini galiba hatırlamıştı
Sonra uzaktan uzağa merhaba
Nasılsın derken
Buluşmuştuk o zaman memleketin en bilindik buluşma yerinde yalnız kalmadan
Güler yüzlüydü sicak ve içten
Belki bu yüzden
Gerekli gereksiz onca şey anlatmıştım
Ama sıkılsaydı anlardım
ya da bana söylerdi
Geveze olduğumu düşündü o kesin
Yanıldığını söyleyemezdim
Hiç bir şey saklamıyordum ondan
Gözlerime baksa anlardı zaten
Birazcık hissetti ama hislerimi
kalbimi kırmadı
Aşık oldugumu söyledim birde
Çocukluğuma verdi
Görmedim ama hissettim
Gülümsedi
Yeşil yelekli kız
Galiba
Ikimizde yalnızdık
Benim pek bir şeyim yoktu
Çocukluk anılarımda eskidi
Gençliğimi de siz almazdınız
Yalnız
Gözlerinizi isteseydim sizden
Ayıplar mıydınız
Çok zaman önce öğrendim
Bir kalp ile bir kalp alamazdınız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)